
"Namaz, insan ile küfür arasında bir perdedir. Namazı terketmek bu perdeyi kaldırmaktır." (Müslim)
"Onlarla bizim aramızda alamet-i farika namazdır. Binaenaleyh, namazı terkeden kafirlere benzemiştir." (Tirmizi)
"Cemaatle kılınan namazın sevabı yalnız başına kılınan namazdan yirmi derece efdaldir." (Buhari)
"Müminler yatsı namazı ile sabah namazındaki sevabı bilselerdi emekleyerek de olsa bu namazları cemaatle kılmaya gelirdi." (Buhari-Müslim)
"Bir kimse evinde güzelce temizlenir ve Allah'ın farzlarından birini ifa etmek maksadıyla mescitlerden birine giderse, attığı adımlardan biri günahlarını siler diğeri de onun derecesini yükseltir." (Müslim)
"Namazda insanların en büyük sevap alanı, camiye en uzak olanıdır." (Buhari)
"Camiye devam edenin imanına şehadet ediniz." (Tirmizi)
Peygamber Efendimiz, namazda sakalı ile oynayan bir kişi gördü ve 'eğer bunun kalbinde huşu olsaydı diğer azalarında da olur ve sakalı ile oynamazdı' buyurmuştur. (Tirmizi)
"Kırk sene beklemek namaz kılanın önünden geçmekten daha hayırlıdır." (Bezzar)
"Bir zaman gelecek mescitlerde dünya işleri konuşacaklar, Allah Katında onların bir değeri yoktur. Sakın onlarla düşüp kalkmayın." (Beyhaki)
Resulullah her farz namazın arkasından şu duayı okurdu: "Yegane olan Allah'tan başka İlah yoktur. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsustur. O'nun herşeye gücü yeter. Allah'ım senin verdiğine hiç engel yoktur. Senin vermediğini verebilecek yoktur. Hiç kimseye sahip olduğu makam ve serveti, sana karşı koyup fayda vermez." (Buhari-Müslim-Nesei)
Her namazın arkasından otuz üç kere "Sübhanallah", otuz üç kere "Elhamdülillah" ve otuz üç kere "Allahu Ekber" deyip yüze tamamlamak için şu duayı okumaya teşvik etmiştir: "Yegane Allah'tan başka İlah yoktur. O'nun ortağı yoktur. Hamd O'na mahsustur. O'nun herşeye gücü yeter." (Müslim)
Namazdan en önemli unsur huşu içinde kılınmasıdır. Resulullah Efendimiz namazdaki huşuyu yakalamamız için bize şöyle bir tavsiyede bulunmuştur: "Namaz kıldığın vakit, nefsine, hevasına ve ömrüne veda eden, mevlasına teveccüh eden gibi namaz kıl." (İbn-i Mace)
Hz. Ayşe, Resulullah Efendimiz (sav)'in namaz konusunda ne kadar titizlikle durduğunu şöyle anlatmaktadır: "Peygamber Efendimiz bizimle, biz de onunla konuşur güler ve sohbet ederdik. Fakat namaz vakti gelince, azamet-i İlahi'den olacak, sanki O bizi bilmez ve bizde O'nu bilmez ve birbirimizi tanımaz gibi olurduk."
(ALINTIDIR)